CaNiM_AnNnéM
 
  ANa SaYFa
  İLéTiŞiM
  AnKéTLéR
  RéSiMLéR
  KuRaN-i KéRiM'De AnNé
  BeBEK_SaGLıGı
  AnNe HiKaYeLeRi
  ANNE ŞİİRLERİ
  HaDiSTLeRDe AnnE
  DoST SiTeLeRi
  GuNLuK GuRuRuMuZ
KuRaN-i KéRiM'De AnNé

                  

   *********************************
   KURAN-I KERİM'DE ANNE

   * “Biz insana, annesine babasına iyi davranmasını emrettik.
   Zira annesi onu nice zahmetlerle karnında taşımıştır. Sütten 
   kesilmesi de iki yıl kadar sürer. İnsana buyurduk ki: “Hem Bana,
   hem de annene babana şükret! Unutma ki sonunda Bana 
   döneceksiniz.” Eğer onlar seni, ortak olduğuna dair hiçbir bilgin 
   olmadığı şeyleri Bana ortak saymaya zorlarlarsa sakın onlara itaat 
   etme! Ama o durumda da kendileriyle dünya işlerinde iyi geçin, 
   makul bir tarzda onlara sahip çık! Bana yönelen olgun insanların
    yolunu tut! Sonunda hepinizin dönüşü Bana olacak ve Ben 
  işlediklerinizi tek tek size bildirip karşılığını vereceğim.” (Lokman 
  Sûresi, 31/14-15)

   * De ki: “Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını ben okuyup 
   açıklayayım: O’na hiçbir şeyi ortak yapmayın, anneye babaya iyi 
   davranın, fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin, çünkü sizin
   de onların da rızkını veren Biziz. Kötülüklerin, fuhşiyatın açığına da,
   gizlisine de yaklaşmayın! Allah’ın muhterem kıldığı cana haksız yere 
   kıymayın! İşte aklınızı kullanırsınız diye Allah size bunları emrediyor.” 
  (En’âm Sûresi, 6/151)

   * “Yalnız Allah’a ibadet edin, O’na hiçbir şeyi ortak kabul etmeyin. 
   Anneye, babaya, akrabalara, yetimlere, fakirlere, yakın komşulara,
    uzak komşulara, yol arkadaşına, garip ve yolculara, ellerinizin 
   altındakilere de güzel muamele edin. Bilin ki Allah kendini
   beğenen ve övünüp duran kimseleri sevmez.” (Nisa Sûresi, 4/36)

   * “Biz insana, anne ve babasına güzel muamele etmesini emrettik. 
   Zira annesi onu nice zahmetlerle karnında taşımış ve nice 
   güçlüklerle doğurmuştur. Nihayet insan, gücünü kuvvetini bulup 
  daha sonra kırk yaşına girince Yâ Rabbi der, ‘Gerek bana, gerek 
  anneme babama lûtfettiğin nimetlerine şükür yoluna beni sevk et. 
  Senin razı olacağın salih amel yapmaya beni yönelt ve bana salih, 
  dine bağlı, makbul nesil nasip eyle! Rabbim! Sana döndüm, ben
  Sana teslim olanlardanım,’ İşte bunlar, cennetlikler içinde o 
  seçkin kimselerdir ki, kendilerinden, yaptıkları amellerin en 
  güzelini kabul edeceğiz ve günahlarını affedeceğiz. Bu, onlara 
   söz verilen şaşmaz doğru bir vaaddir.” (Ahkaf Sûresi, 46/15-16)

   ***********************************************

  **********************
  anne başa taç imiş
  her derde ilaç imiş
  bir evlat sultan da olsa
  anaya muhtaç imiş
  **********************

   



           


  ***********************************************************************
  "ANNE VE BABANIZA ÖF BİLE  DEMEYİN"-K.Kerim'den ayet meali-

  ***********************************************************************
  "CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR"-H.Şerif meali-

  ***********************************************************************
  "ANA GİBİ YAR BAĞDAT GİBİ DİYAR OLMAZ"-Türk Atasözü-

  ***********************************************************************


             


  *****************************************************************
  Anneler yeryüzü melekleri.annemizin bizler üzerinde okadar  büyük hakkı 
  varki sevgili peygamberimiz "anne babanın evladına duası peygamberin 
  ümmetine duası gibidiR" buyurmuştur.Kabul edilen reddedilmeyen
   duaların başında ebeveynin evlatlarına duaları sayılmıştı.
  *****************************************************************     

ANA;

Ana için derler, sonu yok ızdırabın...
Hep enîndir anada sesi, telin, mızrabın...
“Burası Yemen’dir,
Gülü çemendir,
Giden gelmiyor
Acep nedendir,
Acep nedendir.”

Fânîler arasında en muazzez varlıkdır ana. O, yeryüzünde 
dolaşırken gökteki bir baş ve cennet de ayaklarının altındadır.
 Pabucunun tozu gözlere sürme kadar aziz ve ayaklarına 
sürülen yüzler arş eşiğindeki başlar kadar yücedir. Ana 
inleyen varlıkdır. Bütün bir hayat boyu inleyen ve sızlayan... 
Onun analığı evlâtla kâim; “anam” diyen biriyle... Evlât 
olmayınca ana, ana değildir. Ya “anam” demeyince! Ananın 
emeli bir evlât, bazan da batka birteydir. Ma’nâ gibi, ruh 
gibi, ideâl gibi birtey...

Ana vardır, dünyaya getireceği yavruyu Hakk yoluna adar. 
Ana vardır, bir yavru ister, ister de elde etmeden inkisâr 
içinde gider. Ana vardır, izah edemeyeceği yavrunun
 hesabiyle iki büklüm olur ve “keşke daha önce ölüp de 
unutulup gitseydim” der. Ana vardır, evlâdıyla âbideleşir 
ve başı semaya ulaşır. Ana vardır, evlâdıyla derbeder ve 
perîşan olur. Ana vardır, firavun otağında bir milletin gözdesi.
 Ana vardır, Nebî hücresinde şeytan bendesi. Ana vardır,
 sessiz, belirsiz ve meçhûldür; fakat güller, çemenler yetiştirir.
 Ana vardır destanlara sığmaz; o, zihinlerde, sînelerde, 
göklerdedir. Ana vardır, kâğıttadır, kalemdedir, romandadır...

Toprak, tohuma ana; kaynak çağlayana; Havva insanoğluna; 
Meryem bir Ruh’a; Âmine bütün bir hakikate, varlığın sırrına, 
sırların özüne...

İyisi de var, kötüsü de ananın. İyisine canlar feda; ya 
kötüsüne, talihsizine ne demeli.? Evlâdını güldürmemişe ve 
evlâdından yana gülmemişe, günyüzü görmemişe...

Ana-evlât iki vücud bir rûh. Evlât, ananın vücudundan bir 
parça, kucaklarda “gönül yakan sevgili”, emekleyen
 yumurcak ve nihayet birbirini takip eden ayrılışlarla, ana 
için sîneyi yakan bir kor, kalbe saplanan bir mızrak...

Gelişme dönemi, tahsil hayatı, askerlik çağı, bunların herbiri,
 ananın yüreğini ağzına getiren bir ızdırap dönemeci. Ana, 
her zikzakda bir sürü gözyaşı döker: Yavrusunun okuma 
ayrılığına, izdivaç ayrılığına ve askerliğine... Evet, o, daima 
ağlar, daima buhurdan gibi tüter. Teselli bulup durduğu olduğu 
gibi, sel sel olan gözlerinin yaşında boğulduğu da olur. O, 
mukaddeslerine, vatanına, namusuna kurban verdiği yavrusunu
 armağan sayar ve teselli olur. Ya bir hiç uğruna ölene? İşte 
burada ananın dili tutulur.

Evet o, küffara karşı şehid olan evlâdına kotmalar dizer, 
ninni söyler, onlarla avunur.

 

Gözlerde şehid silûeti, kulakta cennet ırmakları gibi onun sesi:

“Küffar Kırım’ı aldı anam,
Düşman yurduma daldı anam,
Irzım pâymal oldu anam,
Ben oraya giderim...”

Kırım’da küffara iltihak eden de var. Plevne’yi unutup Tuna’da
 tenezzühe çıkan da var. İşte ananın belini büken de bunlardır. 
Eski kurbanın düşmanı, yeni kurbanın dostu; ne desin ana bu girift bilmeceye..!

Vay benim talihsiz anam! Kalbi rahatsız anam, kaddi bükülmüş,
 gözleri dolmuş anam; dizine vurup saçını yolan anam! Kim etti 
bunları sana? Kim kıydı kalbinin semeresine, gözünün nuruna? 
Kıralım o elleri. Su serpelim ateşine...

Artık ağlama anam! Gözyaşlarında meydana gelen bulutlar, 
tâ arşa kadar yükseldi. Bak şimdi orada şimşekler, burada 
rüşeymler... Dağınık kâkülünü düzeltmek için sana koşuyorlar.
 Biz hepimiz senin feryadına koşuyoruz. Dudağımızda kurtuluş 
nağmesi, elimizde Yusuf’un gömleği, Çîn-i cebinine (1), 
yaşaran gözlerine sevinç müjdesi ile geliyoruz. Sessiz infiallerin
 dinsin diye, kanayan yaraların onulsun diye, bütün bir 
mücrimler topluluğu adına af dileyip eşiğine baş koyduk anam...!

********************************

 

 
*********************************



   Rabbimiz Kur’an’ında bize sürekli ana-baba hakkına riayet etmeyi 
   emrediyor. Onları “valideyn” olarak tanımlayıp sanki “tek varlıkmış” 
   gibi tanımlıyor ve “rızasına” ulaşmayı şart olarak koşuyor.


 
Bugün 30863 ziyaretçikişi burdaydı!
CaNiM AnNnEm  
   


- CANİMANNNEM -







KARSLI_FAHRIKARSLI_FAHRI



img244/7959/hos6fp9ju3qn1si9xl6.gif
RADYO SAHİBİ~~M@NKéN~~CANİMANNNEM FM~~RADYOMUZA HOSGELDINIZ: WEB ¦ ¦ ¦ADRESİMİZ: ¦ ¦ ¦ manken184 @hotmail.com canımannnem@hotmail.com

¦¦¦SIZLERIN¦¦¦RADYOSU¦¦¦


¦¦¦CANİMANNNEM FM¦¦¦

TüM HaKLaRi... CANİMANNNEM FM' e AiTTiR... © WeB TaSaRiM © «KaRsLı_FaHrİ ____________ M@NKéN » ™ © 2010 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?